2014 yılında yaşanan ekonomik durgunluğun ve 7 haziran 2015 seçimlerinden sonra yaşanan Koalisyon tartışmaları, terör olayları ve dövizin yükselmesiyle piyasalarda yaşanan daralmaların 1 Kasım seçimlerinden sonra yerini güvene ve istikrara bırakmasıyla inşaat sektörü 2016 yılına umutla ve güvenle girmektedir.. Bu istikrarın önümüzdeki yılla sektörde büyük bir büyüme olarak yansımasını bekliyoruz.. Samsun’da ekonominin bel kemiği olan inşaat sektörü belirsizlik ortamından çıkarak geleceğe daha güvenle bakmaktadır” diye konuştu..
Samsun Anakent İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Yalçınkaya, “Yılın ilk yarısında yurt dışı sektörde petrole bağlı tedirginlikler nedeniyle zaten yurt içinde de sektörel bir durgunluk içinde olan İnşaat sektörü Bütün bu olumsuzları aşabilecek iklimi 1 Kasım seçimlerinden sonra yaşamaya başlamıştır” dedi.
İNŞAAT BÜYÜDÜKÇE SAMSUN DA BÜYÜMEYE DEVAM EDECEKYalçınkaya, Türkiye’nin ve dolayısıyla Samsun ekonomisini büyüten en önemli yatırımların kamu altyapı yatırımlarıyla birlikte kentsel dönüşüm projeleri ve özel sektör konut yatırımları olduğunun altını çizerek şöyle konuştu;
Yurtiçinde inşaat sektörü ekonomimizin can damarı konumundadır. İnşaat sektörü büyüdükçe Türkiye ve Samsun ekonomisi de büyümeye devam edecek. İş dünyasının hükümetten beklentileri hukuk ve vergi sistemlerinde bürokrasinin azaltılması. Kamunun gerçekleştireceği işlerde verilecek ödenekler ve yapılacak ödemelerin belirlenecek bir program çerçevesinde yapılan hak edişlerin zamanında alınması, kayıt içinde olan dürüst işverenlerimize teşvik sistemlerinin geliştirilmesi ise hem sektör hem de ekonomide istikrarın sürdürülmesi açısından önem taşıyor.”
ÖNÜMÜZDE YILA İSTİKRARLI BİR HÜKÜMETİN VERDİĞİ GÜVENLE GİRİYORUZSamsun Anakent İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Yalçınkaya sözlerini “Önümüzdeki yılda sektörün büyüme beklentisi hükümetin ekonomik vaatleri gerçekleştirecek olmasından ve tek parti hükümetinin güven ortamıyla yüksek bir beklenti içinde giriyoruz..
Bununla birlikte planlı kalkınmadan, istikrarlı ve sürdürülebilir, tüketim yerine üretim ağırlıklı büyümeye geçilebilirse risklerin fırsata dönüştüğü bir yıl yaşayabiliriz” diye tamamladı.
Kaynak: Sermimar
www.insaatgundemi.com