Kuruçeşme’deki adanın kullanımı için Galatasaray Yönetimi’nin istediği yetki kongresi bugün yapılırken, delegeler Ada’nın Galatasaray’ın bünyesinde sosyal tesis olarak kalmasını istedi.
Türk Telekom Arena Stadı Kongre Salonu’nda yapılan oylamada büyük bir çoğunluk adanın gelir getirecek bir şekilde işletmeciye devredilmesi yerine sosyal tesis olarak kullanılmasını istedi. Mevcut işletmecinin sözleşmesinin 30 Kasım’da dolacağı ve çıkması için gerekli hukuki işlemlere başlanacağı belirtildi.
Galatasaray Adası için farklı görüşler dile getirildi
Galatasaray Kulübü Genel Kurulu, Galatasaray Adası’nın gelecek dönemde nasıl değerlendirileceği konusunu karara bağlamak üzere olağanüstü toplanırken, kongre üyeleri farklı görüşlerini dile getirdi.
Türk Telekom Arena’da gerçekleştirilen olağanüstü genel kurulun görüşmeler bölümünde 34 üye söz aldı. Daha sonra haklarından feragat eden üyeler olmasına karşın, bu bölüm 2,5 saat sürdü.
Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek, çok önemli bir olağanüstü genel kurul gerçekleştirdiklerini belirterek, Galatasaay Adası’nın gelecekte kullanımıyla ilgili üyelerin tercih edeceği yönde çalışacaklarını söyledi.
Özbek: ‘Kritik bir dönemeçteyiz’
Dursun Özbek, Türk Telekom Arena’da gerçekleştirilen ve Mels Turizm firması ile olan kira sözleşmesi 30 Kasım 2015 tarihinde sona erecek Galatasaray Adası’nın yeni dönemde nasıl değerlendirileceğinin karara bağlandığı olağanüstü genel kurulda üyelere hitap etti.
Çok önemli bir konuyla ilgili olağanüstü genel kurul gerçekleştirdiklerini aktaran Özbek, “Galatasaray Adası, bildiğiniz gibi İstanbul Boğazı’nın ortasında çok kıymetli bir gayrimenkul. Bu çok kıymetli değerimiz, yıllar boyunca hep polemiklere neden olmuş ve tartışılmıştır. İşletme şekli hiçbir şekilde beğenilmemiştir. Bugün kritik bir dönemeçteyiz. Adanın kira sözleşmesi 30 Kasım itibarıyla sona eriyor. Burada stratejik bir karar alınması gereği var” diye konuştu.
Adanın gelecek dönemde kullanım şekliyle ilgili olarak, buranın asıl sahibi Galatasaray Genel Kurulu’nun görüşüne başvurduklarını anlatan Özbek, şunları kaydetti:
“Buradan çıkacak kararın, başkanı olduğum yönetim tarafından uygulanması için büyük çaba sarf edeceğiz. Bildiğiniz gibi genel kurulun gündemine sunduğumuz iki seçenek var. Neden iki seçenek var? Çok net. Ada her zaman Galatasaraylıların dikkatini çekmiş ve hoşnutsuzluklar olmuştur. Çözülmesi gereken kronikleşmiş bir konu. ‘Nasıl bir yöntem seçilirse tatmin olunur’ diye düşünerek, genel kurul üyelerinin nabzını tuttuk. Muhtelif görüşler çıktı. İki başlıkta bunları bir araya getirmeye çalıştık. Birinci görüş, sosyal tesis olarak işletilmesi yönünde. Kalamış Tesisleri örneği gibi. Benzer tarzda buranın işletilip, kulüp üyelerinin, sporcuların istifade etmesi isteniyor. İkinci görüş ise adanın ekonomik değerine bağlı olarak, üyelerin yine maksimum istifade edeceği şekilde, kulübe de gelir getirecek bir uygulamaya gidilmesi. Bu iki görüşten hangisini uygulayacağımız, hangisinin peşinden gideceğimiz konusunda, adanın sahibi genel kurulun görüşü çok önemli.”
“Mevcut işletmesi tahliye edilecek”
Dursun Özbek, üyeler hangi yönde karar alırlarsa alsınlar, Galatasaray Adası’nın mevcut işletmecisinin tahliye edileceğini söyledi.
“Açıklıkla belirtmek istiyorum ki, her koşulda ada bugünkü şeklinden arındırılacak, mevcut işletmeci tahliye edilecek” ifadesini kullanan Özbek, “Bütün hukuki araçları kullanarak, hukukun gösterdiği yolda ilerleyerek adayı geri alacağız. Adanın, Galatasaray üyelerine ve tüzükte belirten kişilere hizmet etmek üzere en iyi şekilde işletmesini yapmak niyetindeyiz. İşletmeye verilmesi halinde de mevcut işletmeci yine tahliye edilecek” değerlendirmesinde bulundu.
Adayla ilgili mevcut kontratın, işletme sözleşmesinin kimseyi tatmin etmediğini aktaran sarı-kırmızılı kulübün başkanı, “Her iki tercihte de işletmeci için tahliye söz konusu. Ödün verme niyetinde değiliz. Yeniden kiraya verilmesi durumunda da üyelerin maksimum menfaatleri ve kullanma hakları gözardı edilmeksizin, yine çok şeffaf uluslararası bir ihale açılarak, en yüksek maddi getiriyi sağlayacak bir tarz benimsenmektedir” şeklinde konuştu.
“Yönetim olarak iki tercihe de eşit mesafedeyiz”
Dursun Özbek, Galatasaray Adası’nın gelecekte nasıl değerlendirileceği konusunda genel kurul üyelerine sunulan iki tercihe de eşit mesafede olduklarına vurgu yaptı.
Genel kurulun bugün, kronikleşmiş bir sorun haline gelen konuyla ilgili çözüm yolu bulacağını anlatan Özbek, “Genel kurulun kabul edeceği çözüm şeklinin en büyük savunucusu olacak ve sonuca en hızlı şekilde gidilmesi yönünde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Yönetim olarak iki tercihe de eşit mesafedeyiz. Genel kurulun bize önereceği çözümün savunucusu olacağım” şeklinde görüş bildirdi.
Dursun Özbek’in konuşmasının ardından yönetim kurulu üyesi Eşref Alaçayır, adanın geçmişten bugüne kullanım süreciyle ilgili kısa bir sunum gerçekleştirdi.
Genel kurulda daha sonra üyelerin konuyla ilgili görüşlerini açıkladığı konuşmalar bölümüne geçildi.
Sarı-kırmızılı kulübün önemli isimlerinden Hayrettin Kozak, Galatasaray Adası’nın sosyal tesis olarak kullanılmasından yana olduğunu açıklayan üyelerden biri oldu.
Avrupa yakasından üyelere hizmet edecek yeterli sosyal tesis olmamasından yakınan Kozak, “Geçmişin mutlu günlerini yaşamış çok sayıda üyemiz olduğunu biliyorum. Kira az veya çok. Buradan bize parasal olarak ne geldiğini inceledim. Buranın geride kalan 9 yılda mali getirisi kar olarak 1 milyon 350 bin 664 liradır. Hesapladım, 795 bin dolar çıkıyor. Yani elimize de yılda 88 bin dolar geçmiş. İnsaf. Ben, faaliyet raporlarının mali bölümlerinin yalancısıyım. Bunu kabul etmek mümkün değildir” diye konuştu.
“Çok daha sempatik hale getirilmiş bir sosyal tesis, büyük getiri sağlayacaktır’ diyen Kozak, “Çok önemli bir oy kullanacaksınız. Vereceğiniz oylara göre ya Galatasaray Adası’nda 10 yıldır süre gelen yönetim ve yaşam tarzı aynen devam edecek, belki isim ve rakam değişecek ama hiçbir otoritemiz olmayacak, ya da tümüyle değişerek yepyeni bir sosyal yaşam ortamına dönüşecektir. Bu da sizlerin elindedir” ifadelerini kullandı.
Kulüp eski yöneticisi ve başkan adayı Adnan Öztürk de oyunu, adanın sosyal tesis olarak kullanacağını açıklayan isimlerden biri oldu. Kulübün maddi kazançlarını bir kenara itip, sadece duygusal, merkezci bir durum içinde olunmaması gerektiğini dile getiren Öztürk, şunları söyledi:
“Özhan Canaydın dönemini göz önüne alırsak, kimsenin hakkını yememek adına, kiracı mükemmele yakın bir tesis yapıp, kontrat şartlarını yerine getirdi. Özellikle 400 bin dolar gibi düşük bir kiraya karşın, yapılan yatırımlarla birlikte Canaydın dönemi kontratı başarılıydı. 2010 yılında ise (Adnan Polat dönemi) yetki alınmadan sözleşme 5 yıl uzatıldı. Kiracı, bu tesise 10 milyon dolar yatırım yapıldığını söylüyor ve ben şimdi bunu kabul ediyorum. Hazırlanan rapora göre, adanın işletme değeri 116 milyon dolar. İşletmesinin yüzde 50’sine kulüp olarak 8 milyon dolar verdiğimiz Taçspor Tesisleri ile karşılaştırıldığında, adanın değeri daha net ortaya çıkıyor. Yaptırdığım kira değerleme raporuna göre adanın yıllık kira bedeli 3,5 milyon dolardır. Yılda 400 bin dolar kira geliriyle son 10 yılda 3,6 milyon dolar alınmıştır. Gerçek değeriyle ise bugüne kadar yaklaşık 32,5 milyon dolar girmesi gerekirdi. Ben bugün oyumu, sosyal tesis olarak kullanılması yönünde vereceğim.”
Tanburacı: “Adayı sosyal tesis yapma lüksümüz yok”
Genel kurul üyelerinden Osman Tanburacı, kulübün içinde bulunduğu mali sıkıntılara dikkati çekerek, Galatasaray Adası’nın işletmeye verilmesinin daha uygun olduğunu dile getirdi.
Tanburacı, kulübün gelir elde edeceği bir uygulamanın doğru olacağını savunarak, “Borç 1 milyar liraya ulaşmışken, burayı sosyal tesis olarak kullanma lüksümüz yok. Bırakalım yönetimlere, ne isterlerse yapsınlar ama Galatasaray’ın hayrına olsun. Ayrıca mahkemeler devam ediyor. Bugün alınacak karar nasıl uygulanacak? Adanın Galatasaray’a kar getirmesi, nostaljik takıntılardan çok daha önemlidir” şeklinde konuştu.
“İki seçenek bir arada değerlendirilebilir”
Genel kurulda söz alan Teoman Cem Kadıoğlu, Galatasaray Adası için hem işletmeye verme hem de sosyal tesis olarak kullanma imkanı sağlayacak bir çözüm gerektiğini aktardı.
Kulübe gelir sağlayacak ve sosyal tesis imkanı verecek bir uygulamaya gidilebileceğini anlatan Kadıoğlu, “İki seçenek bir arada değerlendirilebilir. Adanın bir kısmını işletmeye verip, bir kısmını ise sosyal tesis olarak kullanabilir ve önemli gelir sağlayabiliriz. Özellikle reklam hakları bizde saklı kalırsa, yine önemli bir gelir kalemi olabilir. Galatasaray için doğru olanı yapmak ve değerlerimize sahip çıkmak bizler için önemlidir” ifadelerini kullandı.
Öte yandan, üyelerden Mehmet Bilen ise adanın kullanımıyla ilgili olarak sunulan seçeneklerden birinin sadece sosyal tesis olarak adlandırılmasını yanlış bulduğunu vurguladı.
Adanın hem sosyal hem de sportif tesis olarak kullanılması gerektiğini anlatan Bilen, “Gözden kaçırılmış bir durum var. Böyle bir mekana sadece sosyal tesis diye tanım yapmamız stratejik bir hatadır, hukuki de bir açıktır. Bizim hem sosyal hem de sportif bir tesise ihtiyacımız var. Oraya bir su sporları branşı konumlandırılırsa, örneğin bir can kurtarma branşı, hem milletin canını kurtarır hem belki de ileride adayı kurtarır. Kiraya verilirse de gelir su sporları branşlarımızın giderleri için kullanılmalı” şeklinde görüş belirtti.
Çelebi: “Yıkım kararı alınan yerleri yıkalım, kiracıyı çıkmaya mecbur edelim”
Eski devlet bakanlarından olan sarı-kırmızılı eski yönetici Işın Çelebi, Galatasaray Adası’nın sosyal tesis olarak kullanılmasını isterken, kiracı firmanın tahliyesi için de radikal bir yöntem önerdi.
Adanın kiracısıyla davalık olunduğunu hatırlatan Çelebi, kulübün kendi ihtiyaçları doğrultusunda burayı kullanmak istemesi durumunda hukuken daha kolay sonuç alınabileceğini dile getirerek, şunları kaydetti:
“Bu ay sonunda sözleşme sona eriyor ama bu tahliye ne zaman gerçekleşecek? Burada hukuka aykırı yapılan yerler var ve bizden yıkmamız isteniyor. Türk Ceza Kanunu’nun 184. maddesine göre imar kirliliği mevcut ve bu bölümleri yıkma hakkımız var. Bu yerleri 1 Aralık’ta yıkalım. Yasal olarak da yıkmamamız durumunda cezai yükümlülük üstleniyoruz. Adada kaçak olarak yapılan, Milli Emlak Genel Müdürlüğü, il encümeni ve mahkeme kararlarıyla yıkım kararı alınan yerleri yıkalım, kiracıyı çıkmaya mecbur edelim. Radikal davranalım.”
Yarsuvat: “Biz adayı geri alırız”
Galatasaray Kulübü’nün bir önceki başkanı Duygun Yarsuvat, Türkiye’de yargı sisteminin yavaş işlemesinden dolayı bazı üyelerin çekincelerini dile getirdiklerini hatırlatarak, “Evvela hukuki olarak şunu söyleyeyim; biz adayı geri alırız. Ama 6 ayda, ama 1 yılda olur, fakat alırız” dedi.
Adada kaçak yapılan bazı yerlerin yıkımının istendiğini söyleyen Yarsuvat, “Bu yıkım kararına karşı kim dava açmıştır biliyor musunuz? Galatasaray Kulübü. Şu komikliğe bakınız. Bu dava da kaybedilmiştir ve konu şu an Danıştay’dadır. Karar kesinleştikten sonra da yıkım gerçekleşecektir. Siz yıkmasanız bile, belediye yetkilileri, Boğaziçi İmar Müdürlüğü yetkilileri, zabıtalar, polisler gelecek ve yıkım gerçekleşecek. Ertesi gün gazetelerde de ‘Galatasaray Adası yıkıldı’ diye ön sayfaya çıkacağız” diye konuştu.
Kaynak: Milliyet Gazetesi
www.insaatgundemi.com