Sabah alarm çaldı. Kapattım. Sonrasında uyuyakalmışım. İlk hatırladığım gözümü açtığım ve saatin 09.10 olduğuydu. Sabah 09.00’da bir şirkette sunumumuz vardı. Bunu uyku mahmurluğu ile hatırlayınca yataktan fişek gibi fırladım, telefona baktım. 12 cevapsız arama. 54 mesaj. Stres seviyesi 100 üzerinden 1000.
Deli gibi bir yandan giyinir bir yandan yüzümü yıkar bir yandan da telefonda konuşmaya çalışırken ağlamaya başladığımı fark ettim. İşin kötüsü bir türlü de sakinleşemiyordum.
Günün geri kısmı bu başlangıç ile çöp oldu. Akşama doğru bir marble kek ve koca bir bardak kahve ile ayılıp kendime geldim. Sakindim. Yazmaya başladım. Fark ettim ki sorun geç kalmam değildi; günün içine bu şekilde bir panik içinde düşmüş olmamdı. Sabah rutinin ne kadar önemli olduğunu o zaman anladım. Bir bilene danışmak için bolca makale karıştırdım.
Her gün milyonlarca kişi telefonun saati çaldığında erteleye basıyor
Bu konuda yalnız olmadığımı anladım. Fark ettim ki her gün milyonlarca kişi yeterince enerjisi olmadığı, geç ya da kötü uyuduğu ya da azıcık, 5 dakika daha, sadece bir tık uzun uyumak daha cazip geldiği için sabah işe yetişmesi gereken zamandan tam yarım saat önce uyanıyor.
Ancak işin bir de diğer tarafında insanüstü yaşayanlar var. Daha bizler sıcacık yatağımızda rüyalar aleminde dönerken onlar dünyayı deviriyorlar. Geçtiğimiz bir buçuk ay içinde İstanbul, New York ve Paris’te yaşan bir grup insana sabah rutinlerini sordum. Onlarca hikaye duydum:
Sabah erken kalkıp koca bir kitabı iki ayda yazanlar.
Günün en önemli toplantılarını ekipleri ile birlikte sabah 05.30’da yapanlar.
Maratona ya da Ironman’e hazırlanmak için sabah bir buçuk, iki saat spor yapanlar.
Yabancı dil öğrenenler.
Çocukları ve partnerleri ile sabah kahvaltı edip kaliteli zaman geçirenler.
Liste uzayıp gidiyor.
Bu insanların bir bildikleri mi var?
Ohio State University tarafından yapılan bir araştırmaya göre güne iyi modda başlayanların %83’ü günü iyi bir şekilde geçirip bu şekilde tamamlıyor. Araştırmanın diğer sonuçlarına göre sabaha ”sakin” başlamak, sabah mutluluğunu en çok ve en sürdürülebilir şekilde arttıran yegane sebeplerden. Sabaha yataktan zıplayıp büyük bir telaş ve stresle gitmek yerine önem verdikleri konulara zaman ayıranlar güne “Tamam.” ve “Her şeye yetişebiliyorum.” alt mesajları ile başlıyorlar.
Laura Vanderkam’ın En Başarılı İnsanların Kahvaltıdan Önce Yaptıkları isimli kitabında insanların sabah alışkanlıkları üç gruba ayrılıyor:
1. İşine kaliteli zaman ayıranlar,
2. Sevdiklerine kaliteli zaman ayıranlar,
3. Kendine kaliteli zaman ayıranlar.
İşine kaliteli zaman ayıranların yaptıkları arasında emaillerini cevaplamak yok
University of California tarafından yapılan bir araştırmaya göre gün içinde düzenli olarak emaillerine bakmayanlar; bakanlara oranla çok daha az stresli oluyor. Aynı araştırmaya göre emaillerine beş gün boyunca bakmayan çalışanların stres seviyesi baktıkları düzeyin altına düşüyor. University of London’un yaptığı bir araştırma ise düzenli emaillerini kontrol edenlerin IQ seviyelerinin yaklaşık 10 puan daha düşük olduğunu gösteriyor.
Kısacası email bizi öldürüyor. Bunu sabah, en kıymetli zamanımızda yapmak ise bu tanıma göre tam bir sadomazo hareketi.
Vanderkam’ın kitabında işine kaliteli zaman ayırmak demek, gün içinde vakit bulunamayan bir ya da iki saatlik yoğun dikkat gerektiren proje detaylarına ve kurgularına odaklanmak anlamına geliyor. Email olsa da olmasa da gün içinde sıklıkla bölünüyor; dikkatimizi toplayamıyoruz. Oysa ki, sabah ayrılan bu kaliteli zaman, işlerin uzun vadeli ilerlemesi için çok büyük bir nimet.
Sevdiklerine kaliteli zaman ayırmayı tercih edenler ise bunu genelde iki sebepten yapıyorlar.
Birincisi; uzun saatler çalışan anne babaların çocukları ile zaman geçirmek istemesi. Eğer çocuklar akşam 10’da yatıyorsa ve siz eve 9’da bitik vaziyette, trafik savaşçısı olarak dönüyorsanız; bu sizin için de tatmin edici bir çözüm olabilir.
Aynı şekilde saatleri belli olmayan yeni evli bir girişimci çift ise birbirlerine kaliteli zaman ayırmak için sabah kahvaltısını beraber yapmayı tercih ediyorlar. Akşamları farklı rutinleri olan çiftlerin mesaj ve mail üzerinden gün boyu iş halletmeye çalışması yerine sabah hem sevgi depolarını doldurmaları hem de tüm konuşulacakları gözden geçirip sakince güne başlamaları için bu saatler bir fırsat.
Kendine zaman ayıran grup ise farklı alternatiflere yöneliyor. Maratona hazırlananlar, medite olanlar, kitap okuyanlar, yazı yazanlar. Tüm bunlar için sabah ayırılan bir saat; sanki günün birden 25 saate uzaması gibi bir etki yaratıyor.
Uplifers